Kızına küçük yaşta konan Tip1 Diyabet teşhisi ile kendi özel beslenenlerin en lezzetli tariflerini yaratan Sıla Baki Alkan, diyabetik beslenmenin tatsız tuzsuz yaşamak olmadığının en güzel örneği. Özel beslenme yolculuğu ve şekersiz kurabiye tarifi ile bu sayımızın konuğu oldu.
Kızıma Tip1 Diyabet teşhisi konulduğunda henüz üç yaşına bile basmamıştı. Yüzlerimize bakıyor, bir şeylerin ters gittiğini hissediyor ama kavrayamıyordu. Tek bildiği artık günde defalarca parmağını delip kan şekerini ölçmek, yemeklerden önce insülin iğnesi olmak ve yediklerine çok dikkat etmek zorunda olduğuydu. Boyutlarının küçük olduğuna bakmayın, çocuklar ailelerinden çok daha cesur ve dayanıklı oluyorlar. Özel ihtiyaçları olan çocuğun ebeveynleri için ise bu alışma süreci oldukça yıpratıcı olabiliyor. Çünkü çocuğunuzun bakımından siz sorumlusunuz ve acilen ayak uydurmakla yükümlüsünüz.
Özel bir beslenme şekli gerektiren hastalığı olan bir aile üyeniz varsa empati kurmak hiç de zor değil. Mutfağınızda yapmanız gereken değişiklikler, ne pişireceğim kaygısı, gerekli malzemeleri nasıl ve nereden temin etmeniz gerektiği sorusu.
Artık yeni bir gezegendesiniz. Bir de söz konusu bir çocuk ise alışma sürecini baltalayacak ciddi etkenler söz konusu. Parkta oyun oynarken ona ikram edilen abur cuburlar, arkadaşlarının yediği rengarenk şekerlemeler, reklamlarda gördüğü çikolatalı kurabiyeler en büyük düşmanlarınız. Yetişkinler için de sıkıcı, sıkı kuralları olan beslenme düzenlerini sürdürmek çok zor. Hepimiz insanız. Neyse ki, başka bir yol her zaman var.
Ben kızımın hastalığına ve yeni düzenine alışma sürecini kolaylaştırmak için çevresinde gördüğü tüm o zararlı gıdalara özenmemesini istedim. Canı lezzetli bir atıştırmalık çektiğinde her zaman elimizin altında bulunmasını sağladım. Bu atıştırmalıklar elbette onun bedenine zarar vermemeli, hatta aksine ona enerji ve sağlık vermeliydi.
Özel beslenmesi gereken herkesi mutlu edecek tatlı ve atıştırmalık tariflerimi kullanırken ilk kuralım tariflerde vücuda verdiği zarar kanıtlanmış olan rafine şekerin bulunmaması oldu. Rafine şeker yerine hurma, üzüm, dut, kayısı, bal gibi doğal tatlılığı olan gıdaları tercih ettim. Yıllardır evime zeytinyağı, tereyağı ve hindistan cevizi yağı dışında hiçbir yağı sokmadım.
Bağışıklık sistemi hastalıkları olan bireylerin tahıl tüketimini sınırlaması konusunda okuduğum araştırmalar doğrultusunda tariflerimde buğday, pirinç, mısır unu yerine badem, fındık, ceviz gibi kuru yemişlerin unlarını kullandım. Organik sebze ve meyve almaya özen gösterdim. Evde yoğurt, peynir, sirke yapımını öğrendim. Kimin, nerede ve hangi koşullarda yaptığı belirsiz olan unlu, şekerli, katkı maddeli gıdaları evime sokmadım. Paketli ve işlem görmüş gıdalardan uzak durmak en büyük adımlarımızdan birisi oldu.
Tip 1 diyabet şu an için tedavisi mümkün olmayan, ömür boyu birlikte yaşamamız gereken bir hastalık. Ancak aileme sağlıklı yaşama alışkanlığı kazandırması ve en önemlisi özel beslenmesi gereken çocuklar için oluşturduğum yüzlerce sağlıklı tarife ilham olması açısından her şerde bir hayır vardır sözünün adeta canlı bir kanıtı.
Çikolata Parçacıklı Kurabiye
Servis: 20 adet (tanesi 5 gram karbonhidrat içerir)
Malzemeler
- 200 gr (1 su bardağı + 2/3 su bardağı) fındık unu
- 2 çorba kaşığı sıvı hindistan cevizi yağı veya zeytinyağı
- 3 çorba kaşığı bal
- 1 iri yumurta
- 1 çay kaşığı vanilya özütü veya limon/portakal kabuğu rendesi
- 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 1 çimdik tuz
- 60 gr küçük küpler halinde kıyılmış çikolata
Yapılışı
- Fırını 160oC’ye ayarlayın. Fırın tepsinize pişirme kağıdı serin.
- Çikolata dışındaki tüm malzemeleri karıştırıp hafifçe ele yapışan bir hamur elde edin.
- Hamurun içine kıyılmış çikolataları ekleyin, karıştırın. Daha kolay şekil verebilmek için ellerinizi hafifçe yağlayın ve hamuru 20 küçük parçaya ayırıp avucunuzda top haline getirin.
- Kurabiyeleri tepsiye aralıklarla dizin. Üzerlerine hafifçe bastırın.
- Yaklaşık 20 dk altın rengini alana dek pişirin.
- Daha uzun süre dayanması için hava almayan bir kapta saklayın.