Selim Akar, kreatif dünyanın her yerinde, yaratıcılığın sınırlarını zorluyor.
Röportaj: Gülşah Uçar
Fotoğraf hayatınıza ne zaman ve nasıl girdi?
Aslında marka ve Pr danışmanlığı mesleğinde başarımın fark edilmesinin en büyük etkeni benim yönetimindeki başka fotoğraf sanatçıları ile yapmış olduğum çalışmalarım oldu. İsmim iyi fotoğraf kreatifleyen ve iyi imaj fotoğraflarında imzası olan bir marka ve Pr danışmanı olarak işaret edilmemin bana vermiş olduğu bu cesaretle öncelikle model arkadaşlarımın fotoğraflarını çektim. Sonrasında Rufat İsmayil’ın New York Fashion Week defilesinin danışmanlığı yapmakla birlikte güzel enerjisiyle defilede podyuma çıkarak bizi yanlız bırakmayan Ayşe Hatun Önal’ın fotoğraflarıyla profesyonel fotoğrafçılık hayatına merhaba dedim. Değerli dostum Ayşe Hatun Önal’ın New York The Marmara Oteli’nin Pentagouse odasında 15 dk çekmiş olduğum bornozlu fotoğrafları ve balkon fotoğrafları ve boyfriend takım elbiseyle çektiğim 3 farklı konseptteki fotoğraflar çok beğenildi. Bu fotoğrafların her biri ayrı günlerde oldu ama her bir çekim süresi 15 dakika sürmüştür. Tabi ki ilk yıldızım fotoğraf verme konusundaki başarısı tartışılmaz, Ayşe’nin olması riskimi azalttı. Sonrasında Soner Sarıkabadayı’nın yönetmenliğini yaptığım “Ölümüne” klip çekimlerinde kameraya yansıyan muhteşem görüntünün orada fotoğraflanması gerektiğini düşündüm, o fotoğrafta 10 dakika çıktı. Üstüne Ceylan ve Selen Görgüzel’in gündem olan fotoğrafları gelince başarımın takdir edilmesi beni çok mutlu etti. İyi fotoğrafın sırrı ne diye sorarsanız, iyi bir ekip ama en önemlisi çektiğiniz kişiyle o anlık uyumumuz.
Bu meslekte okul ne kadar önemli?
Ben bir fotoğraf sanatçısı olarak kariyerim boyunca 1000 yakın fotoğraf çalışması projesinde yer almışımdır. Her birinden başka şeyler öğrenmişimdir. Tabi ki iyi bir ekip olmadan bu işlerde fark yaratan olarak biri olarak yansıtamazsınız. İyi bir stil danışmanı, iyi bir ışık teknisyeni, iyi bir saç ve makyaj ekibi ama en önemlisi bu ekibin bütünlüğünden sizin gözünüzdeki imaja hizmet edilmesini sağlamak diyebilirim. Eğitim çok önemli eğitimle birlikte sizin gözünüzün farkında çok önemli bir ayrıntı.
Mesleğinizi bir kaç kelime ile anlatmanızı istesem?
Cesurların başarılı olacağı bir meslek ama eğlenceli olmasının yanı sıra zor bir meslek çünkü beğeni herkese göre değişen bir duygu.
İşe ilk başladığınız yıllardan aklınızda kalan bir deneyiminizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Ayşe Hatun Önal ile New York’ta yaptığımız çekimde yan gökdelenin camından bizim çekim yaptığımız balkona güneş ışığını yansımasını bekleyerek o kısa sürede fotoğraf çekme telaşımız diyebilirim.
Fotoğrafçı olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Fotoğrafçılık olarak değil her meslekte kalplerinin onlara fısıldadıklarından asla vazgeçmemeli cesur olmaları ama fotoğrafçılık mesleğinde copy paste yerine deneyerek farklı tarzları ortaya koyma cesaretlerinden korkmasınlar.
Fotoğrafçılık sanatının bugünkü konumunu düşündüğünüzde, hoşunuza giden ve gitmeyen gelişmeler nelerdir?
Telif konularında yeterli olunmadığını düşünüyorum.
İyi bir moda fotoğrafçısı neye göre belirleniyor?
Çektiği fotoğraflara kendi gözünden yüklediği enerjinin takdir edilmesi veya edilmemesine göre aslında beğeniye göre diyebilirim.
Sizin için güzel bir kadını fotoğraflamak mı, fotoğrafladığınız kadını photoshop ile güzelleştirip bambaşka hale getirerek yeniden yorumlamak mı daha keyifli?
Bu konuda herkes kadar photoshop ama kişiyi bugüne kadar çektirdiği fotoğrafların dışında yansıtmak çok keyifli
Yerli ya da yabancı farketmez, özellikle çalışmak istediğiniz bir model ya da modacı var mı?
Benim istemem dışında onların da istemesiyle gerçekleşecek bir durum tabi ki. Fotoğrafta kim olduğuna bakmak yerine tek taraflı bir seçim özgürlüğünden yana değilim. Buna kısmetimiz diyebiliriz.