Alçakgönüllü, Çalışkan ve Üretken… Türk pop müziğine farklı bakış açıları sunan başarılı sanatçı Gökhan Türkmen ile keyifli, samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
– Başarılı bir müzik adamısınız. Yazdığınız sözler, müzikler, yaptığınız besteler takdire şayan. Bu müzik yolculuğunuzdaki serüveniniz nasıl başladı?
Bana ilk şarkı söyleten kişi ablamdır. Bana ders çalışırken şarkı söyletirdi. Çok güzel söylediğimi düşünüyordu her fırsatta bunu değerlendirmeye çalışırdı. Gitar çalmaya başlayınca da ben devamını getirdim ve bir anda kendimi gitar çalıp şarkı söylerken buldum. Ondan sonrası malum, sizlerleyim…
– Gökhan Türkmen şarkıcı olmasaydı hangi mesleği yapardı?
– Mutlu bir evliliğiniz var. Peki evlilik sizce popülerliği azaltan bir şey mi? Özel hayatınızı gerçekten özel tutmayı başaran bir çiftsiniz. Magazin basınına suç atmak yerine işin sırrı istemek diyebilir miyiz?
Bizim tabii ki en büyük avantajımız eşim Sinem ile çok eski dost olmamız. Sevgimizin yanında saygımız ise her zaman olduğu için herşeyi dengeleyebiliyoruz. Sinem de ben de özelimizi korumayı seviyoruz. Biz çift olarak düzeni seviyoruz. Açıkçasıpopülerliküzerinebirkaygımızolmadığındansıkıntıyaşamıyoruz. Biz ailemizle, dostlarımızla birarada olmayı ve sadece işimizle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Üretiyoruz.
– Bu kadar çok insanın ruhuna iyi gelmek nasıl bir duygudur?
Tabii ki müzikseverlerle ortak paydada buluşabilmek son derece keyif veriyor. Sanırım bu nedenle işimden daha da keyif alıyorum. Müzik, diğer sanatlarda olduğu gibi duygu aktarımıdır. Aktardığınız duygu karşı tarafa ulaşıyor ve yaşatıyorsa, bir sanatçının memnun olmasına hiçbir engel kalmıyor.
– Müzikten başka bir sanat dalına merakınız var mı?
Tüm sanat dallarından keyif alıyorum. Diğer yandan sinemaya karşı özel bir ilgim var. Zamanım el verdiğince takip ediyorum. Tiyatro da keza aynı şekilde, keyif aldığım alanlardan.
– Şu ara nelerle uğraşıyorsunuz? Gündeminizde neler var?
Güzel bir sezona girdik. Ekim ayında “Aşkın Enkazı” adlı parçamızı çıkardık. Sözü ve müziği GTR Müzik sanatçılarımızdan Birkan Nasuhoğlu’na ait. Çok keyifli ve duygulu bir parça. Kasım ayında “Sır”, Ocak’ta “Gülmedi Kader” parçaları geliyor ve devamında her ay bir parça tüm dijital platformlarda olacak. 2020 Eylül ayında yayınlanacak 10 parçayı bir albümde toplayacağız. Aynı zamanda youtube kanalında yer alan 5 parçamızın akustik versiyonlarını 11 Ekim’de “Gökhan Türkmen’le Az Biraz” albümü altında toparladık ve dijital platformlarda yayınladık. Bu yıl müzik dünyasında 11. Yılım. Ve bu yıla özel en beğenilen 9 parçadan oluşan “11.” adlı plak çıkardık. Benim için özel bir çalışma, çünkü ilk plak çalışmam. Konserlerimiz ise GT Band ile Türkiye’nin her yerinde devam ediyor. “Hemdem” adı altında özel bir projeye başlıyoruz Serkan Ölçer ile birlikte Türkiye’nin doğusundaki dinleyelenlerimizle buluşacağız. Şuan Haziran 2020’ye kadar her hafta bir şehirde dinleyenlerle buluşuyoruz. Keyifli bir sezon olacak.
– Sahneye çıktığınız ilk anı hatırlıyor musunuz? Neler hissetmiştiniz?
Tabi ki çok heyecanlanmıştım… ilk olarak kuzenim Serkan’la iki gitar sahne almıştık. Çok ilginç bir histi. Nasıl yapabildim hala şaşırıyor ve iyi hissediyorum.
– Sahne heyecanınızı kontrol etmek adına uyguladığınız bir sahne öncesi ritüeliniz var mı?
Hiçbir zaman kontrollü olmalıyım ve bunu da bir ritüel ile tamamlamalıyım gibi bir düşüncem olmadı. Doğal bir adamım ben, heyecanlıysam sahnede heyecanımı yansıtırım. Durgunsam sesimle ve müziğimle dinleyenler buna şahit olurlar ve eşlik ederler. Anlayacağınız heyecanı kontrol etmektense performansıma yansıması kendi akışında oluşan bir durum.
– Bu ülkede müzik sektörüne dair neyin iyileşmesini ve gelişmesini isterdiniz?
Yaratıcılık, istikrar ve gelişim. Sanıyorum bu unsurların biraz daha gelişmesini arzu edebilirdim.
– Aile kavramının sizin için çok önemli olduğunu birçok röportajınızdan biliyoruz. Peki siz nasıl bir ailede yetiştiniz?
Özenli, inançlı, sevecen, demokratik bir ailede büyüdüm diyebilirim. Biraz duygusal bir aileydi bizimkisi. Küslüklerde, sevinçlerde yüksek tansiyonlu olurdu. Bunların da bana katkısı çok oldu.
– Gelecekte mesleğinize dair mutlaka gerçekleştirmeyi istediğiniz neler var?
Tabii ki daha fazla üretmek, yeni şeyler denemek. Sanatın ve gelişimin sınırı yok.
– Modayı yakın takip ettiğinizi biliyoruz. Yakın zamanda emre erdemoğlu ile kampanya çekiminde bir araya geldiniz. Nasıl oldu bu birliktelik? Moda sizin için ne ifade ediyor?
Modaya ayak uydurmak gibi bir kaygım olmadığından dolayı içimden geldiği gibi giyiniyorum. Renk uyumu ve ahenge çok dikkat ediyorum. Benim için her şey güzel olmalı. Gördüğüm her şeyin bir uyumu olmalı. Belirli zamanlar çalıştığım tasarımcılar oluyor, Emre Erdemoğlu da bazı zamanlar tasarımlarını keyifle taşıdığım bir dostum. Geçtiğimiz aylarda İstanbul Moda Haftası kapsamında 2020 Sonbahar-Kış koleksiyonunu gerçekleştirdikten sonra Emre, kampanya çekimini birlikte yapalım teklifinde bulundu. Konsept olarak sokak stilinin farklı formlarla birleştirdiği için bana uygun bir koleksiyon oldu. Çok da keyifli bir çalışma yaptık.