Flormar Marka ve İletişim Müdürü
Uzun zamandır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/markanızı sizden dinleyelim isteriz.
Uzun yıllardır kozmetik aynı zamanda perakende sektöründe marka stratejisi, pazarlama, iletişim alanlarında çalışıyorum. Profesyonel işimin, hayatımın parçası olan bir konu üzerinde icra etmek harika bir şans. Renkli, dinamik, trend odaklı, tüketiciye birebir dokunan bu iş kolu beni her daim dinamik tutuyor. Pazarlama ve iletişim trendleri değişen tüketici davranışlarından doğrudan etkileniyor bu sebeple değişim, gelişim, yeni yöntemler deneyimleme işimin bir parçası.
Flormar, geride bıraktığı 50 yılda Türkiye’de kadın hedef kitlede %96 marka bilinirliğine sahip olma başarsını 6 kıta, 110 ülke, 250 şehirde, 100 bini aşkın satış noktasıyla dünyaya yayabilmiş güçlü bir marka.
Bir kadın pazarlama profesyoneli olarak, dünyanın dört bir yanında kadınların kendi rengini keşfetmeleri adına onlara rengi, enerjiyi, trendleri götüren bir markada çalışmak paha biçilemez.
İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
İş hayatı özel hayat ayrımına inanmayanlardanım, bir hayatımız var onu da en verimli en dengeli şekilde yaşamaya gayret etmekten yanayım. Genel olarak hayatımda önemsediğim değerleri iş yaparken de ekip yönetirken de her zaman merkeze koyarım. Güven ve tutku hayatımın her alanında olmazsa olmazlarım. Bir tüketici olarak güvenmediğim, kendi kullanmadığım bir markada hiç çalışmadım. Birlikte çalıştığım ekip ile güvene dayalı ilişkiler kurdum. Birbirimize, yaptığımız işe güvenmek aynı tutkuyu paylaşmayı her zaman önemsedim.
İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?
Pazarlama ve iletişim detayların, duyguların önemli olduğu bir alan dolayısıyla kadınların detaylara olan dikkati ve hakimiyeti, duyusal zenginliği benim profesyonel alanım için her zaman avantaj oldu. Kozmetik, saha çalışanlarından yönetici pozisyonlarına kadın iş gücünün ağırlıkta olduğu bir sektör. Flormar, %83 ile kadın istihdamının oldukça yüksek olduğu, 50 yıldır kadınlardan aldığı ilhamla hayata renk katan bir kadın markası. Türkiye’de 180, dünyada 110 ülkeye yayılmış 1000 civarı mağazamızda, fabrikamızda, depomuzda, ofislerimizde ağırlıklı kadınlar çalışıyor. Kendi adıma, kadın egemen bir sektörde kadın odaklı çalışan bir profesyonel olarak iş hayatında kadın olmanın dezavantajlarından ziyade avantajlarını deneyimlediğimi söyleyebilirim.
Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?
Benim 6 yaşında bir kızım var ve çocuk sahibi olmanın insanı geliştirdiğini, büyüttüğünü, törpülediğini, daha planlı ve organize hareket etmeyi sağladığını söyleyebilirim. Ben anne olmadan önce de çocuk sahibi olmayı bir engel olarak düşünmedim, anne olduktan sonra da böyle bir deneyim yaşamadım.
Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Girişimci ekosisteminin dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyümesi, başarılı kadın girişimci örneklerin her geçen gün artması oldukça mutluluk verici. Girişimcilik uzmanlık alanım değil ancak genel olarak hayatta başarılı olmak için tutku hissettiğiniz alanı bulmak ve denemekten vazgeçmemek iki kilit unsur diye düşünüyorum.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecek. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?
Profesyonel alanım olan pazarlama ve iletişim sahasında bahsedilen bir ayrımcılıkla karşılaşmadım. Kadınların eğitim seviyeleri arttıkça, iş hayatındaki mevcudiyetleri yaygınlaştıkça ayrımın tüm iş kollarında söz konusu olmaktan çıkacağını düşünüyorum.
Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?
Toplumun dayattığı rollerden öte doğanın kadın ve erkeğe biçtiği roller benim için daha anlamlı. Kadın ve erkek birbirini her durumda tamamlayan varlıklar. Kadın genel olarak yaratıcı, bir insanı veya bir fikri doğuran, besleyen büyüten, süreç odaklı tarafken, erkek risk alan, olay ve durumları sonuç odaklı değerlendiren taraf olabiliyor. Kültürel ve geleneksel aktarımlarla kadın ve erkeğe biçilen rollerin ise kadınların eğitim seviyesi artıkça, iş hayatındaki mevcudiyetleri arttıkça daha dengeli bir seviyeye gelececeğini düşünüyorum.
Başarı sizin için nedir?
Konu insan olduğunda tanımlamalar, kaideler, kriterler anlamını yitiriyor. Başarı ve mutluluğun izafi kavramlar, kişiden kişiye, atfettiğiniz anlama göre değiştiği kanısındayım. Benim için başarı eşittir mutlu olmak, iyi hissetmek. Ben işiyle ilgili ciddi anlamda tutkulu bir insanım, 24 saat iş benimle yaşar; markamızı nasıl konumlarız, hangi projeleri nasıl hayata geçirirsek tüketicide istediğimiz etkiyi yaratırız düşünür, fikir üretir ve bu halden beslenirim… Tabi işimin pazarlama olması ve bugüne kadar hep hayatımın içinde yer alan, sevdiğim, life style markalarda görevimi icra etmiş olmam bu bakış açımı yaşanır kıldı.
Kişi kendini iyi tanır, ne ile, nerede, nasıl mutlu olabileceğini iyi çözümlerse yaptığı her işte de başarılı olur, kendini mutlu, başarılı hisseder.
İş hayatınızda sizi başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?
İşime olan tutkum, yaratıcı bakış açısını her daim odağımda tutmak ve ekip çalışmasına verdiğim önem işimi daha iyi yapmak adına kritik bulduğum üç temel unsur diye düşünüyorum.
Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?
Ben iş hayatı özel hayat şeklinde hayatı ayırmaya inanmayanlardanım. Tek bir hayatımız var aslında ve onu dengeli yaşamak hayatımızın genel verimliliği için kritik önem taşıyor. İş saatlerinde planlı, hızlı, verimli çalışarak, ekip içi delegasyonu sağlayarak günümü ve de enerjimi iyi yönetmeye çalışıyorum. 6 yaşında bir kızım var ve onunla vakit geçirmek ondan çok benim ihtiyacım sanırım, yenilendiğimi, zihnimin boşaldığını ve odağımın son derece mutlu bir noktaya çevirmek beni tazeliyor. Ailemle doğada geçirdiğim zamanlar yanı sıra bir Japon sanatı olan Sumie ile ilgileniyorum. Odaklanmayı temel alan bu resim sanatını icra etmenin ruhumu bütünlediğini söyleyebilirim. Hayat rutinimin içine beni besleyen bir sanat unsuru koymuş olmayı yıllar içinde edindiğin en önemli kazanımlardan biri olarak görüyorum.
