Yasemin Şefik- Radyocu
#hayatevesığar
Karantinayı 3 kelime ile özetlersem…
1. Beklemek
2. Mikrofon (çünkü hep evden yayın yaptım.)
3. Netflix
Evde ilk defa kek yaptım.
Bir insta challenga katıldım/katılmadım.
Uzun zamandır PODCAST (stand-up gösterimi yayınlayacağım) yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana umutlu hissettirdi.
En çok Nilay Örnek’in podcast’lerini dinledim.
En çok bikotbitisortmag instagramını takip ettim ve çok eğlendim.
Kilo aldım./Kilo verdim. Bence aldım ama beni tartıya çıkartmayın n’olur!
Evde olmak bana, günün akışını iyi değerlendirmem gerektiğini farketmemi sağladı.
Ben meğer ne çok yanıl‘mışım.
En çok menemen yedim.
En çok Netflix izledim.
Kendi kendime evde ciddi anlamda yayın yaparak ne çok konuşmuşum.
En çok sahilde yürüyüş yapmayı özledim.
En çok kitap okumak iyi hissettirdi.
Herkesin ekmek yapışını şaşkınla izledim.
Marketten sebze stokladım.
Bittiğinde ilk iş; arabamla yola çıkıp, kuzey Ege’ye gidip denize atlayacağım.
Durmak bana; akışı yönlendiremeyeceğimi ve daha çok yazmamı öğretti.
3 film önersem; 7.Koğuştaki Mucize, Parazit, Acı ve Zafer olurdu.
3 dizi önersem; Love101, Unorthodox, Tales from the Loop olurdu.
Guy Ritchie ile karantinada kalmak isterdim birlikte film yapardık.
Bu sürecin sonunda; ruh halimizin ve yaptığımız işlerin dijital dünya ile bağlantısında değişikliklerin olacağını hissediyorum.
Eve dışarıdan yemek söyledim/hiiç söylemedim.
İnternetten hiçbir şey satın almadım.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Youtube hesabından, şehir tiyatrolarını izleyebileceğimi keşfettim.
En çok ünlülerin evde kal pozları‘na güldüm.