Kovid-19 Pandemisi süresince evlere kapandık. Ekmek yaptık, evde bunaldık. Evde spor yaptık, yine bunaldık. Oyun oynadık, film izledik, yemek yaptık, görüntülü konuşmaların, canlı yayınların hepsini denedik yine de bunaldık. Hem Dünya Kadınlar Günü’nü hem de Anneler Günü’nü evlerimizde geçirdik. Bu süreçte sağlık çalışanları ve doktorların varlıklarını ve hayatımıza kattıkları anlamı bir kez daha farkettik. Plus Dergisi olarak #teşekkürler dediğimiz Tıp dünyası çalışanları ve doktorların bakış açısını ve Kadın Doktor olmayı konuştuk.
Dr. Özgür Esen Çetiner / Medikal Estetik
1. Kovid-19 süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde?
Covid_19 pandemisi tüm dünyada bir farkındalık yarattı elbette. Normal hayatımızda yapabildiğimiz en basit şeylerin bile ne kadar değerli olduğu anlamak bunların başında geliyor. Bir koşturmacanın içinde sürüklenirken etrafa kendi içimize bakmayı unutmuştuk. Fakat herkesin süreci ve bu sürecin getirdiklerini doğru anladıklarını düşünmüyorum.
2. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi?
Senelerdir doktorlara uygulanan şiddetin dozajı artarak devam ediyor.22 yıllık hekimlik hayatımda defalarca bende yaşadım. İnanın bu durumu yaşadığınızda hissettiğiniz hayal kırıklığı ve üzüntünün tarifi yok. Corona salgını hekimlerin ve sağlık çalışanlarının nasıl fedakâr olduğunu hayatları pahasına görev yaptıklarını bir nebze hatırlattı fakat gereken değer veriliyor mu hala bu süreçte bile şiddet haberleri gündeme geldi.
Bunu yapanlara hiç bir ceza yok. Balkonlarda alkışlamak inanın çözüm değil. Bu tutum ancak ciddi yaptırımlarla değişir. Bizim insanımız zaten her şeyi çabuk unutuyor. Hekime sadece fizikse değil sözel olarak da çok şiddet söz konusu bu insanlar yaptıklarının bir cezayla sonuçlanacağını bilseler durum çok farklı olur.
3. Tıp dünyasında “kadın olmak” avantaj mı ve dezavantaj mı?
Sadece tıp dünyasında değil tüm dünyada kadın olmak çok zor. Ben kadınların çok daha güçlü, çözüm odaklı, empati kurma yeteneği yüksek, aynı anda çoklu düşünme becerisi yüksek olduğuna inanıyorum. Bana göre hekimlik özellikle insan sevmeyi gerektiren bir meslek. Biz kadınlar bu konularda daha avantajlı sayılabiliriz.
Fakat Yaşar Kemalin de dediği gibi
“Bu ülkede dört şey olmayacaksın:
Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı
4. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi… Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı?
Eğitimi engellenen kız çocukları var hala evet. 2020 yılındayız ve hala cehalet ülkemizde büyük bir problem. Ben erkek evladı olan annelere seslenmek isterim onları biz yetiştiriyoruz onları büyütürken kadının erkekle eşit olduğunu öğretebiliriz anlatabiliriz belki. Onları büyütürken her davranışımızla örnek olabiliriz belki.
